Kendinle Başla
Mastürbasyonu ve neden tabu olduğunu merak ettik. Cinsel ifadenin kabulüyle hayatın nasıl zenginleştiğini fark edince laf lafı açtı, tüm sayıyı kendimizi keşfe ayırdık.
Mastürbasyon: Hem tabii hem tabu
10 yaşındayım, evimizin salonundaki kanepenin üzerinde lotus pozisyonunda oturuyorum. Muhtemelen yanlış parmaklarımı birleştirmişim ve hiçbir kitapta geçmeyen bir mudra uydurmuşum. Dikkatimi neye vereceğim hakkında fikrim olmasa da son derece odaklanmış görünüyorum. Annem geliyor ve bana ne yaptığımı soruyor. Zaten bu girişi ve soruyu beklediğim için hazırda beklettiğim cevabım son derece özgüvenli şekilde ünlüyor: “Mastürbasyon!”
M harfiyle başlayan ve telaffuzu kolay olmayan bu sözcüğü bir çırpıda ağzımdan çıkardığım, üstüne üstlük böylesine yeni ve havalı bir şeyi yapmasam da yaptığım için gururluyum. Annemin yüzü bir tuhaf oluyor. Bu cevabı beklemediği gözlerinden okunuyor. Muhtemelen bana nasıl açıklama yapacağını bilemiyor. Bense olan bitene anlam veremeyişini “onu çok etkiledim!” olarak tercüme edip zevkten dört köşe oluyorum. Mastürbasyon, o ya da bu şekilde görevini gerçekleştirmiş görünüyor.
Belki milenyal değil de Z kuşağından olsaydım, 10 yaşımdayken bu sözcüğün anlamını biliyor olurdum. Annem de baby boomer yerine X kuşağı mensubu olsaydı bana cinsellikle ilgili kavramları açıklamak konusunda daha istekli olurdu. Vazgeçtim. Belki de her şey harfiyen aynı şekilde yaşanırdı ve yine aynı soruyu sorardık: “Mastürbasyon neden tabu?”
*
Sekse dair birçok şey gibi mastürbasyon da tabu. Yani yasak. Yani memnu. Aşk-ı Memnu. (Öhöm.) Seksin konuşulmaya değer bulunduğu alanlarda bile mastürbasyon bir günah gibi gizleniyor. (Bihter ve Behlül, çıkın aklımdan.)
Tabiatıyla faydalı!
Halbuki mastürbasyonun bize cömertçe sunduğu birçok faydası var:
1. Birbirinden değerli hormonları salgılatır:
Dopamin: Beyindeki mutluluk hormonlarından biri. Odaklanmayı kolaylaştırır, motivasyonu artırır ve yaratıcılığı teşvik eder.
Endorfin: Stresi azaltır, ruh halini dengeler. Depresyonla savaşır.
Oksitosin: 'Aşk hormonu' olarak da biliriz. Doğal ağrı kesicidir; baş ve kas ağrıları dahil birçok ağrıyı azaltır.
Testosteron: Seks sırasında hem sürekliliği besler hem de uyarılmayı artırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, iskelet sistemini destekler.
Prolaktin: Emzirme ve süt verme döneminde de bolca salgılanır. Bağışıklık sistemini ve ruh halini olumlu yönde etkiler.
2. Uykusuzluk için birebir.
3. Prostat kanserine yakalanma riskini düşürür.
4. Erken boşalma etkilerini azaltır.
5. İhtiyacın olan cinsel özgürlüğü sunar.
6. Vücudunu keşfetmeni, nelerden hoşlandığını anlamanı sağlar. Yani hem kendinle hem partnerlerinle olan ilişkini geliştirir.
Böylesine kıymetli bir olgu hakkında konuşmaktan neden utanıyoruz? Mastürbasyon neden tabu ve onu en azından kendi dünyamızda tabu olmaktan çıkarmak için neleri farklı düşünebilir ve yapabiliriz?
Seninle hazzının arasındaki her şeye (ve herkese) veda
Kapitalizmin kalbinin dini inanç ile pompalandığını söylemek yanlış olmaz. İlahla birey arasında aracı kurum görevi gören dini inanç; koyduğu kurallarla hem bireyi kontrol eder hem sistemin bekasını garantiler.
Ekonomik güçle desteklenen dini inanç, cemaat veya dinin varlığını sürdürmesi amacını aşarak dini sembol ve isimleri ticarileştirip markalaştırır. Bunun sonucunda kişisel kazanç, refah ve lüksün ön planda olduğu bir dindar piyasa oluşur. Bu piyasada her şey gibi cinselliğin de kapsamı ve sınırları belirlenir. Seks, birlikteliği resmiyet kazanmış heteroseksüel çiftler başta olmak üzere yalnızca belli kişilerin satın alıp kullanabildiği bir metaya dönüşür. Yani insan ile hazzının arasına onu düzenleyip kontrol eden bir aracı girer.
Mastürbasyon ise bu aracının belirlediği taraflar arasında gerçekleşmez. Bireyin kendi kendisiyle yaşadığı bir etkinlik olarak, dinin kontrol edemediği bir yerde durur. Haliyle yok sayılır. Yok sayılanı konuşmak da tabu haline gelir.
Bunlarla birlikte elbette “seks satar.” Modern toplumda kolayca elde edilemeyen bir yerde olduğu için, ironik şekilde sekse dair her şey daima satar ve sattırır. Seksle ilişkilendirilmiş bir metayı satın alan kişi bir türlü ele geçmeyen sekse bir adım daha yakınlaşır. Halbuki mastürbasyonda satın alınacak bir şey yoktur.
Bu resimde, mastürbasyon yapan birey, kendisi ve hazzının arasına hiçbir aracıyı sokmayarak sisteme çomak sokmuş oluyor. Hazzını keşfe çıkan bu meraklı kişinin çomağı, onun sihirli değneği! (Dileyen maharetli parmaklar(ını), dileyen vibratör, dildo ya da başka herhangi bir oyuncağı hayal edebilir.)
Erkek bakışının uzağında, iktidara ait gizli kameranın görüş açısının dışındasın
Mastürbasyon yaparken kimseye çekici görünmeye çalışmıyorsun. Yani erkek bakışı (‘male gaze’) artık uzak bir köyde kalıyor. Kendi içindeki hazzı ararken seni izleyen bir (bin?!) çift göz, onayını beklediğin biri ya da hiçbir üçüncü parti yok. Yalnızca işi üstlenen veya seninle paylaşan bir taşeron, o da belki... Bunun seni ne kadar güçlendireceğini bir düşünsene!
O halde konuyu derinleştirmek için küçük bir kavramsal destek: İngiliz sanat eleştirmeni John Berger, Ocak 1972'de BBC için belgesel olarak hazırladığı, daha sonra kitap olarak da piyasaya sunduğu Görme Biçimleri’nde ‘male gaze’ (erkek bakışı) kavramından söz eder. Erkekler ile ve kadınların sanat ve toplumda nasıl göründüğü ve nasıl görüldüğü arasındaki farkı anlatan Berger, toplumun erkekleri gözcü rolüne yerleştirdiğini ve kadınlara bakılması ‘gerektiğini’ iddia eder.
İngiliz film eleştirmeni Laura Mulvey ise 1975’te yayınladığı “Görsel Zevk ve Anlatı Sineması” adlı makalesinde, sinemadaki kadın karakterin geleneksel medya temsilini eleştirir. Etkinlik ile edilgenlik arasındaki ilişkiyi toplumsal cinsiyet üzerinden irdeleyerek erkekliğin aktif olanla, kadınlığın ise edilgen olanla ilişkili olduğunu savunur. Mulvey’e göre heteroseksüel arzu ve kimlik, erkeklik ve kadınlığa atanan rollerle ilişkilidir. Filmin izleyicisi olan aktif eril, filmdeki pasif dişil karakteri arzu etmelidir. Bu denklemde, kadının etkinliği ile arzusuna yer bırakılmaz ve başta Hollywood filmleri olmak üzere sinemada röntgencilik ve skopofili doğar.
Mastürbasyon yaparken yalnız başına olmanın dayanılmaz hafifliği ile kimse için bakılacak bir sahne yaratmaz, erkek bakışına alan bırakmamış olursun. Yalnızca sen ve keyfin başbaşasınız. Arzusuna sahip çıkan biri olarak şimdi neler düşünüyorsun? 💪🏽
Kadının cinselliğiyle barışmak ve kadın bakışının zamanı
Mastürbasyon herkese günah ama bazılarına daha günah. Bilin bakalım kime? Tabii ki kadınlara! ✨ Çünkü kadınlar pembe renk kaka yapar ve tıpkı dilediğiyle gönlünce sevişen kadın gibi, kendi kendini tatmin eden, cinsel arzusunu kabul ve ifade eden kadın kimilerine korkutucu görünüyor. Erkek iktidarı, cinselliğini kontrol eden kadını otoritesi için tehdit olarak algılıyor ve kadının kendisiyle kurduğu ilişkiyi sansürlemek istiyor.
Ama bir müjdemiz var: Kadını mümkünse hem iç hem dış işlerinde kendisine bağımlı kılmaya çalışan iktidar, yaşadığı kırılganlığı ağlayarak günlüğüne yazarken, arzusuna sahip çıkarak kendine dokunan kadının tadından yenmeyen dokunulmazlığı ilelebet payidar kalacaktır.
Zaten bu kadar ‘male gaze’ dedikten sonra senin de sorasın geliyor değil mi, hani ‘female gaze’? Çok haklısın.
Kadın bakışı, bir sanat eserinin kadın izleyicisinin, karakterinin veya yönetmeninin bakışına atıfta bulunan bir feminist teori terimidir. Kadın bakışında asıl mesele cinsiyetten çok, kadınları failliğe sahip özneler olarak temsil etme meselesidir. Bu nedenle tüm cinsiyetler kadın bakışıyla filmler ve başka eserler yaratabilir.
O zaman bir soru da benden: Bechdel Testi’ni duydun mu? Adını Amerikalı karikatürist Alison Bechdel'dan alan Bechdel Testi, kadınların kurgudaki temsilini ölçüyor. Test, herhangi bir eserde erkekler dışında herhangi bir şey hakkında birbiriyle konuşan en az iki kadın olup olmadığına bakıyor. Kurgudaki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken test sayesinde, kadınların bu alandaki (özellikle filmlerdeki) aktif varlığını kontrol edebiliyoruz.
Peki sen aynaya hangi gözle bakıyorsun? 😌
Kişisel olanla gizli olanı birbirinden ayırsak nasıl olurdu?
‘Kişisel’ yerine ‘mahrem’ mi yazsam diye düşündüm ama niyetim yalnızca ‘private’ sözcüğünü karşılamak… ‘Mahrem’ alternatifi ise dudak payı bırakarak doldurmak istediğim bardağı taşırıyor. (İslam’daki mahrem/namahrem konusunu tüm derinliğiyle bilmesem de bu sözcüğün üzerindeki toplumsal yükü sen de benim gibi anında hissetmişsindir.) O halde ‘özel’ ve ‘kişisel’ diyorum ve bu sözcüklerle şunu kast ediyorum: Yalnızca senin tasarrufunda, sana ait; dolayısıyla kiminle nasıl paylaşmak (ya da paylaşmamak) istediğine dair ayarları da senin yönetiminde olan bir alan.
Off-shore sistemi ile Panama Belgeleri’ni konu alan The Laundromat filmi, bu farkı güzelce anlatan bir sahneyi içeriyor. Filmde Gary Oldman, Antonio Banderas ve Meryl Streep para aklamaya dair diyaloglarında şu örneği veriyor: “Kişisel olan ve gizli olan iki farklı şeydir. Çiş yaparken kapıyı kilitlemek kişisel bir şeydir. Kapıyı kilitleme sebebiniz insanların normalde banyoda yapmadığı bir şeyi yapmanızsa, gizli bir şey yapıyorsunuzdur.”
Mastürbasyon neden gizli bir şey olmak zorunda? Kişisel olarak kalsa nasıl olurdu? Mastürbasyonu tuvalete gitme ihtiyacı kadar kişisel ve doğal bir şey olarak görseydik hala tabu sayar mıydık?
Özgüvenin sesini biraz açabiliriz
Birçoğumuz toplumsal yargılar nedeniyle bedenini tanımıyor (halbuki tanısan çok seversin!) ya da onunla yeni yeni ilişki kurmaya başladı. Vücudumuzu keşfettikçe onunla barışıyor, barıştıkça ona daha çok dokunuyor, dokundukça da nelerden zevk aldığımızı öğreniyoruz. Hazzımızı ve bedenimizi tanırken sınırlarımızı keşfediyor, sesimizi buluyor, kendimize daha şefkatli davranmaya başlıyor, özgüvenimizi inşa ediyor ve dışarıdan beklediklerimizi kendimiz sağlar hale geliyoruz.
Merak ettik: Sana da eskisinden daha sağlıklı ve zevkli göründüyse, mastürbasyonu tüm bu fikirlerin ışığında (ya da ışıklar kapalı kalsın…) daha sık deneyimlemeye ne dersin?
Sesli Pratik: "Haz Noktalarını Keşfet" (20')
Erojen bölgelerini keşfetmeyi kolaylaştıran 20 dakikalık yönlendirmeli vücut taraması pratiği
Tıpkı bedenin gibi haz noktaların da eşsiz. Peki sen erojen bölgelerinin yerini biliyor musun? Yönlendirmeli pratiğimizle bedeninde kısa bir haz turuna çık; hem dokunulmasından hoşlandığın yerleri hem de favori dokunma stillerini keşfet.
Bu pratiği yapmak sana ne katar?
Sana nelerin zevk verdiğini keşfederek bedenini daha iyi tanırsın.
Kendini nasıl tatmin edeceğini öğrenirsin.
Partnerine ihtiyacını daha iyi anlatırsın.
Kendini tatmin etme deneyimini ve cinsel deneyimini zenginleştirirsin.
Daha odaklı deneyim için pratiği kulaklıkla dinlemeni öneriyoruz.